USMLE çalıştığımı bilen çevremden son iki yıldır sık sık “Emrecan, TUS mu daha zor USMLE mi?” sorusunu duyuyorum. Bu güne kadar cevabım TUS hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığıydı. TUS’a girdim ve artık bir cevabım var.
Birazcık Arka Plan
2022 yılının Mayıs ayında sıkı bir çalışmanın ardından Step 1 sınavına girdim ve geçtim. Ne yazık ki 2022 yılında ECFMG Step 1 skorlarını açıklamaya bıraktı ancak sınav sonrası bir çok farklı kaynaktan yaptığım puan tahmini 240 civarıydı.
Step 1 sonrası, 2022 Aralık ayında yarım kalmış 1 aylık Step 2 çalışmamın dışında herhangi bir sınav çalışması yapmadım. Ta ki 2023 Ağustos ayı başına kadar. TUS’a “TUS o kadar zor bir sınav ki USMLE yanında çok kolay kalıyor.” hipotezini test etmek için Step 1 çalışmaya başladığım günden beri yalnızca Step 1 çalışarak, ekstradan tek bir TUS sorusu çözmeden girmek istiyordum.
2023 Ağustos ayı gelip TUS’a girmeye karar verdiğimde son ciddi ders çalışma periyodum üzerinden 15 ay geçmişti. Sahip olduğum bilgiden ve soru çözme pratiğimden hiçbir şey kalmamış gibi hissediyordum. O yüzden kalan bir buçuk ayda TUS çalışmalıydım. Tüm arkadaşlarımın çalıştığı taktikle bir kaç gün ders çalıştıktan sonra bu eski yöntemleri kullanarak yol kat edemeyeceğimi anlamış ve çabucak da sıkılmıştım. 1 ay boyunca boyunca yalnızca Step 1 Anki destemi tekrar ettikten sonra ve tek bir TUS sorusu dahi çözmeden 24 Eylül’de TUS’a girdim.
Çalışma istatistiklerime çalıştığım günlerde ortalama 234 kart açmıştım ve 28 gün çalışmıştım. 6552 kart ve toplamda 67 saatlik bir çalışma…
Step 1 Başarı Sıralamam
Tablo 1’de 2016-2018 yılları arasında yapılmış bir cohort çalışmasını görüyorsunuz. Grafikte Amerikan öğrencilerin aldığı ortalama skorun 229 olduğunu görüyoruz. Bu da aldığım puanın beni en başarılı yüzde 28’e soktuğunu gösteriyor.
TUS Sınav Günü ve İki Sınav Arasındaki Farklar
Sınav günü geldiğinde TUS’la alakalı 50’den fazla soru-deneme çözmüş değildim. TUS müfredatı hakkında bilgim yalnızca arkadaşlarımın bana aktardığı bilgilerden ibaretti. Sınav anında temel bilimler müfredatı, anatomi ve mikrobiyoloji (Mikrobiyoloji TUS müfredatı Step1’a göre epey bir ezber gerektiriyor) haricinde Step1’la epey benzerdi. Klinik bilimlere geldiğimdeyse sınav epey bir kolay gelmişti. Nedeniyse Step1 sorularının dallanıp budaklanan yapısı yanında TUS soruları katmansız ve doğrudan basit spot bilgiler soruyor olmasıydı.
Örneğin Step1 sorularında Tüberküloz sorusu için önce hastanın hemoptizisinden bahsedilir, AC filmi verilir sizin TB tanısına gitmeniz istenir. İkinci aşamada bu tanının tipik patoloji raporuna benzer bir patolojik raporda düşünmeniz gereken hastalığın ne olduğunu sorar. Siz önce TB tanısını koymalı (ki sarkoidoz’u her zaman eleyebilmeniz gerekir), daha sonra koagülasyon nekrozunu hatırlamalı, en sonda da fungal enfeksiyonların buna sebep olduğunu bilebilmelisiniz.
Ancak TUS soruları doğrudan soruluyordu. Eğer tanıyı koyduysanız doğru cevabı da buldunuz demektir. Bazen ikinci bir katman eklemek için ilgili tanının hangi genetik dismorfizme bağlı olduğu gibi tanıyı koyduktan sonra rahatlıkla bulabileceğiniz bilgiler sorgulanıyor ancak ben çözdüğüm sınavda bırakın 4’ü 3 katmanlı bir soruya dahi rastlamadım.
Ayrıca TUS ve Step1’ı kıyaslarken altını çizmek istediğim büyük farklar var. TUS iki oturumdan oluşan, her oturumda 100 soru için 2 saat ayrılan, sorularda inspeksiyon, görüntüleme yorumlama, oskültasyon yetenekleri gibi temel pratik becerilerin sorgulanmadığı, zaman sıkıntısını asla çekmeyeceğiniz (ben iki oturumu da ikişer kere çözdüm) toplamda 4 saat 200 soruluk bir sınav. Oturumlar arası molalar çok uzun ve dinlenmek için güzel bir fırsat veriyor.
Öteyandan Step1 her oturumda 40 soru, her sorunun hasta üzerinden yarımşar sayfalık metinlerle sorulduğu, elektronik bir sınav olmasından dolayı her türlü görüntüleme (Direkt grafi, EKG, BT…), oskültasyon gibi temel becerilerinizi kullanmanız gereken interaktif sekanslar içeren, biyoistatistik gibi zihin yorucu derslerden bolca zorlayıcı sorulara rastladığınız ve oturum başına birer saatinizin olduğu (ki soruları ucu ucuna yetiştirdiğiniz) bir sınav. En kötü noktasıysa 7 oturum içeren sınav 1 saat mola sürenizle beraber toplamda 8 saat. Molalarınızı oturumlar arasında isteğe bağlı olarak kullanıyorsunuz. Bu da zaman yönetim becerisini kullanmanız gerektiği için ekstradan yorgunluk olarak size dönüyor.
TUS Sonucum
TUS sonucumda 65 puan ile 25 bin kişi içinde 2502. sırada olduğumu görüyoruz. Bu da kabaca beni %10’luk başarı dilimine sokuyor. Step 1 başarı dilimimin yüzde 28 olduğu düşünüldüğünde TUS’da daha başarılı olduğum su götürmez gerçek. Aktif çalışma dönemin üzerinden bu kadar süre geçtikten sonra alınmış bu sonuç güzel bir indikatör.
Bu bilgiler ışığında gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim ki TUS ve Step1 konusunda Step1 gerek sınava çalışma süreci, gerek sınavın rekabetçi yapısı, gerekse sınav anının zorluğu sebebiyle kıyas götüremeyecek şekilde daha zor bir sınav.
Ağızdan ağıza yayıla yayıla artık doğru sanılan iki mite karşı çıkıyorum. “TUS ve Step1 farklı yapıda sınavlar. Step1 bilgisiyle TUS kazanılamaz.”: Evet eğer 70+ bir puan için ekstradan birkaç ay çalışmanız gerekebilir ancak 70’in altında her sonucu saf Step1 çalışmanızla rahatlıkla alabilirsiniz. “TUS dünyanın en zor sınavı, Step1’dan daha zor.”: Hayır değil. Bence bu bilgi kazançlarına kazanç katmak isteyen TUS dershane sektörünün öğrencileri kendine çekebilmek için uydurduğu ve sürekli tekrarlandığı için gerçek kabul edilen bir yalandan ibaret. Tekrardan bilginin bu kadar kolay öğrenilebilir olduğu bir çağda bu tüccarlara para vereceğinize dilinizi geliştirmenizin ve yurt dışında stajlara katılmanızın size hem hekimlik hem insanlık olarak daha fazla şey katacağını tekrardan vurgulamış olayım.
Son olarak şunu da söylemeyi borç bilirim: TUS dershanelerinin tıp öğrencilerine aşıladığı konvansiyonel öğrenme yöntemleri ABD tıp öğrencileri için yıllar önce bırakıldı. Öğrenme üzerine yapılmış onlarca çalışmaya dayanan yeni ve daha verimli bir çok öğrenim metaryali geliştirildi. Yapılan araştırmalarda rereading (TUS’çuların tabiriyle bir kitabı 16. kere bitirmek), altını çizme efektifliği en az olan öğrenme yöntemleri, yani bir manada amele işi yöntemler. Onun yerine active recall, soru çözümü, flash card, görselleştirme yöntemleriyse verimliliği en yüksek noktada olan çalışma stilleri (Belki de bu yüzden aylar sonra tekrar anki desteme döndüğümde yabancılık hissetmedim). 3 ay bu yöntemlerle çalışarak 6 ay boyunca kalınlığı 200 sayfa olan 10 kitabı 5-6 kere bitirerek edineceğiniz bilgilerden daha çok bilgiye daha kalıcı bir şekilde ulaşırsınız, hem de çalışma yoğunluğunuzu düşürerek akıl sağlığınızı koruyabilirsiniz.
Tebrikler