LSD’nin Karanlık Yüzü-HPPD: Kalıcı Halüsinasyonlar

Bir akşam arkadaşlarınla yeni bir deneyim yaşamak için LSD, MDMA ya da psilosibin içeren mantarlar denedin. Her şey yolundaydı, madde etkisini gösterdi, alışılmadık desenler, ışık oyunları, belki de zamanın büküldüğünü hissettin. Sonra etki geçti. Peki ya sonra? Günler, haftalar ve hatta aylar geçti ama bazı şeyler geri dönmüştü. Düz duvarlarda dalgalanmalar, ışıkların etrafında parlak haleler, görüş alanında titreşimler ve bazen gerçeklikten kopmuş hissetmelerMadde çoktan vücudundan atılmış ancak beyninde bir şeyler kalıcı olarak değişmiş gibi. İşte bu durum, Halüsünojen Kullanımıyla İlişkili Persistan Algı Bozukluğu (HPPD) (Hallucinogen Persisting Perception Disorder) olarak bilinir.

HPPD, halüsinojen maddelerin etkisi geçtikten sonra dahi süregelen çoğunlukla görsel algı bozukluklarıyla karakterize edilen inatçı bir rahatsızlıktır. Bu, psikoz (“şizofreni”) ya da maddenin etkisi altında olma hali değildir; madde deneyiminin bıraktığı izlerin beynin algı işleme süreçlerine kazınmış olmasıdır. Genellikle iki türde kendini gösterir:

  • Tip I HPPD: Aralıklı ve kısa süreli “flashback” ataklarıyla karakterizedir. Bazen günlerce, bazen aylarca görülmez, sonra aniden geri dönebilir.
  • Tip II HPPD: Kronik ve sürekli devam eden görsel algı bozukluklarıyla karakterizedir. Semptomlar yıllarca sürebilir ve bireyin hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. (Zaten dikkat problemleri yaşayan ve bir bir buçuk senedir madde kullanmayan bir hastam bu sorunu yaşadıktan sonra yazılarda gördüğü oynamalar nedeniyle dikkat problemlerinin daha da arttığını söylemişti.)

Bu sendromun en sık LSD kullanıcılarında görülmesi bir tesadüf değil. Ancak sadece LSD’ye özel de değil; psilosibin, DMT, MDMA, meskalin ve hatta yüksek dozda esrar kullanımının ardından bile HPPD gelişebilir. Kimi insanlar bir kez denedikten sonra bile bu rahatsızlığı yaşadıklarını bildirmiştir. Kimi ise yıllarca kullanmasına rağmen böyle bir sorun yaşamamıştır. Neden bazıları etkilenirken diğerleri etkilenmiyor? Bilimin henüz buna bir açıklaması yok. Benim kanaatim kişilerdeki reseptör yapıların genetik olarak etkilenmesi ve beyinlerinin plastisiteye (yeni bağlantılar oluşturma) yatkınlığıyla alakalı.

Beyin Maddi Dünyayı Yanlış Algılar?

Normalde beyin, gereksiz görsel bilgileri filtreler. LSD ve benzeri halüsinojenler serotonin 5-HT₂A reseptörlerine serotonini taklit ederek bağlanma aracılığıyla bu filtreleme mekanizmasını bozarak beynin algı (genelde görsel olmakla beraber, işitsel, dokunsal, beden bütün algısı vs.) dünyasında 12-16 saat süren değişimlere yol açar. Bir patern arama makinesi olarak çalışan beyin, madde etkisindeyken görsel korteksin aşırı uyarılması sonucunda anlamlandırma çabası içinde kendine yeni kalıplar oluşturur veya mevcut kalıpları yeniden düzenler. Fakat bazı kişilerde, madde vücudu terk etse bile bu anormallikler kaybolmaz. Bu kişiler aylar, yıllar kimi şanssız vakalarda ömür boyu halüsinasyonlar görürler.

Bu son grup kişilerde algılarına güvenini kaybetmeye, sürekli aklını yitiriyor olma korkusunu yaşamaya, dolayısıyla depresyona, panik ataklara, kaygı bozukluklarına yol açabilir. Başka bir hastamda tedavi arayışına girene kadar 6 ay boyunca gergin anlarda gelerek daha çok gerginliğe ve dolayısıyla daha çok “flashback”e yol açan şikayetleri vardı.

Yapılan EEG çalışmalarında, HPPD hastalarının oksipital loblarında anormal beyin dalgası aktiviteleri gözlemlenmiştir. Yani görsel korteks, tetikleyici olmadan bile fazla aktif hale gelmiş olabilir. Bir nevi, beynin yanlış kablo bağlantıları oluşturması ve bunları sönümleyememesi gibi düşünülebilir.

Soldaki Tip 2 HPPD’nin Düyayı Algılayışı – Sağdaki Normal Görüş

Belirtiler: HPPD Nasıl Anlaşılır?

HPPD’nin en sık görülen belirtileri şunlardır:

🔹 Görsel Bozukluklar:

  • Görüş alanında statik ya da “karıncalanma” (visual snow)
  • Hareket eden nesnelerin gerisinde iz bırakması (palinopsia)
  • Işıkların etrafında anormal haleler
  • Düz yüzeylerde dalgalanmalar, nefes alıyor gibi desenler
  • Mikropsi ve makropsi (nesnelerin olduğundan daha küçük veya büyük algılanması)

🔹 Duyusal Hassasiyetler:

  • Işığa aşırı hassasiyet (fotofobi)
  • Karanlıkta görme zorluğu
  • Renkleri olduğundan farklı veya yoğun algılama

🔹 Psikolojik Etkiler:

  • Sürekli anksiyete ve panik atak riski
  • Depersonalizasyon (kendine yabancılaşma)
  • Derealizasyon (çevrenin gerçek dışı algılanması)

Bu semptomlar, kişinin günlük işlevselliğini ciddi anlamda etkileyebilir. Özellikle hizmet sektöründe çalışan, bilgisayar ve telefon ekranlarıyla uğraşan insanlarda bu şikayetler telefon bilgisayar gibi ekranlara bakarken daha fazla gözlenmekte, yüksek tempolu veya stresli bir iş hayatına sahip bireyler için odaklanma kaybı, artan kaygı ve görsel bozukluklar büyük bir stres kaynağı olabilir.

Soldaki Normal Görüş – Sağdaki Karıncalanma (Statik – Visual Snow)

Kimler Risk Altında?

HPPD’nin kimde ortaya çıkacağını önceden tahmin etmek zor. Ancak bazı risk faktörleri var:

Daha önce LSD veya benzeri halüsinojenleri kullananlar
Yoğun stres veya anksiyetesi olanlar (beyin zaten hassassa, algı bozuklukları kalıcı hale gelebilir)
Genetik yatkınlığı olanlar (ailede psikiyatrik hastalık öyküsü olanlar daha riskli olabilir)
Uyku bozukluğu ve aşırı kafein tüketimi olanlar (bu faktörler beynin uyarılabilirliğini artırabilir)

HPPD Kalıcı mı? Ne Kadar Yaygın? Tedavi Edilebilir mi?

İyi haber şu ki HPPD geri döndürülemez bir hastalık değildir. Şizofreniye yol açma veya şizofreniyi gösteren bir prodrom belirti olma ihtimali bugünki bilgimizle çok düşüktür. Ancak tedavisi kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir ve hayat boyu kalıcı olabilir.

HPPD’nin genel popülasyondaki kesin yaygınlığı tam olarak bilinmemektedir. 2010 yılında yapılan bir çalışmada, halüsinojen kullananların %60’ı HPPD benzeri etkileri tekrar yaşadıklarını bildirmiş, %4,2’siyse bu semptomların ciddiyeti nedeniyle tedavi arayışına girmiştir.

Araştırmalara göre:

🔸 Semptomlar genellikle birkaç ay ile birkaç yıl arasında kendiliğinden azalabilir.
🔸 Tetikleyicilerden uzak durmak (özellikle uyarıcı maddeler, esrar, alkol, yüksek kafein tüketimi, beyaz ışık) iyileşme sürecini hızlandırabilir.
🔸 Bazı ilaç tedavileri kaygıyı, depresyonu veya beynin uyarılabilirliğini azaltarak şikayetleri geriletebilir veya tamamen yok edebilir.
🔸 Bazı terapiler genel kaygı seviyesini azaltarak veya madde bağımlılığını yenmeyi sağlayarak problemi geriletebilir veya derinleşmesini engelleyebilir.

Sonuç: Beyin, Kendi Algısını Şekillendiren Bir Organ

HPPD, çoğu insanın bilmediği ancak yaşayanlar için ciddi bir problem haline gelebilen bir durum. Algıyı, bilinci ve gerçekliği nasıl deneyimlediğimizi sorgulatan bir fenomen. Sürekli yeni bağlantılar kurmaya çalışan, kendini yenileyen muazzam bir makine beynimiz. Kendini bozmaya eğiliminden daha fazla kendini onarma eğilimi olduğunu her zaman akılda tutmak gerekiyor.

Eğer böyle bir durumla karşı karşıya olduğunu düşünüyorsan, yalnız değilsin. Birçok insan bu süreci atlatabiliyor. En önemlisi, kendini iyi tanımak ve beyindeki aşırı uyarılmış sistemleri sakinleştirmeye ve hayat tarzını sağlıklı şekilde düzenlemeye odaklanmak. Çünkü günün sonunda, gerçeklik algımızı inşa eden de, onu düzeltecek veya bozacak olan da yine beynimiz.

Bağımlılıkla Alakalı Diğer Yazılarım İçin Tıklayın

Referanslar

  1. Aydın, Ş. (2022). Hallusinasyon Persistansı ve Algı Bozukluğu (HPPD) Üzerine Derleme. Psikiyatri ve Nörobilim Dergisi, 15(3), 101-115.
  2. Halpern, J. H., Lerner, A. G., & Passie, T. (2018). A Review of Hallucinogen Persisting Perception Disorder (HPPD) and an Exploratory Study of Subjects Claiming Symptoms of HPPD.
  3. Espiard, M.-L. et al. (2018). Hallucinogen persisting perception disorder: Etiology, clinical features, and therapeutic perspectives.
  4. Ford, C. et al. (2022). Hallucinogenic Persisting Perception Disorder: A Case Series and Review of the Literature.
  5. Abraham, H. D., & Duffy, F. H. (2001). EEG coherence in post-LSD visual hallucinations.
  6. Lerner, A. G. et al. (2014). Clinical observations on treatment of HPPD. Isr. J. Psychiatry Relat. Sci., 51(1), 21-27.
  7. Vardy, M. M., & Kay, S. R. (1983). LSD psychosis or LSD-induced schizophrenia? A multimethod inquiry.
  8. Majewska, M. D. (2023). Psychedelic use and schizophrenia risk – population study in Ontario.
  9. Orsolini, L. et al. (2023). Reconsidering evidence for psychedelic-induced psychosis: an overview and meta-analysis.
  10. NHS. (2021). Schizophrenia – Causes. National Health Service UK.